Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye çok kutuplu dünyada bir kutup başı olarak ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Yeniden şekillenen küresel sistemde Türkiye inşallah hak ettiği yeri bu sefer mutlaka alacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında, sosyal medya platformlarında ve radyo kanallarında bizleri takip eden vatandaşlarımı da buradan saygıyla selamlıyorum.
Kabinemizin ikinci döneminin 38. toplantısını az önce tamamladık. Ekonomiden tarıma, dış politikadan güvenlikle ilgili konulara, çok geniş bir yelpazede gündemimizdeki meseleleri etraflıca değerlendirdik. Öncelikle aldığımız kararların ve yaptığımız istişarelerin ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Kabine olarak içeride ve dışarıda yoğun bir gündemle ülkemize hizmet mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Eğilmeden, bükülmeden, zorbalıklar karşısında asla geri adım atmadan milletimizin hakkını ve hukukunu en güçlü biçimde savunuyoruz.
Büyüyen ve güçlenen Türkiye gerçeğine bölgemizdeki gelişmeler başta olmak üzere birçok alanda şahit olmaya başladık. 11-13 Nisan tarihlerinde düzenlenen 4. Antalya Diplomasi Forumu, Türk dış politikasının gücünü görmemiz açısından yeni bir fırsat teşkil etti. Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek temasıyla tertiplenen foruma 21’i devlet ve hûkümet başkanı düzeyinde olmak üzere toplam 155 ülkeden 6 bini aşkın katılımcı iştirak etti. Forum süresince gerçekleştirilen 50 oturumda eğitimin dönüştürücü gücünden iklim krizine, yükselen korumacılık dalgasından çok kutupluluğa pek çok konu yetkin isimler tarafından ele alındı.
Gazze ve Suriye’ye dair oturumlar ülkemizin zulüm karşısındaki vicdanlı duruşunun sergilenmesi noktasında fevkalade önemliydi. Biz de açılış hitabımızda Türkiye’nin Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelere dair net tavrını ortaya koyduk. İnsanlığın beşten büyük olduğunun altını bir kez daha çizdik. Filistin halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya ilan ettik. Suriye’deki çıkarlarımızı koruma noktasında tereddüt göstermeyeceğimizi tekrar teyit ettik.
Karşılıklı saygı ve ortak menfaatler temelinde Avrupa Birliği’yle ilişkilerimizi geliştirmeye hazır olduğumuzu ifade ettik.
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce son bulması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğimizi vurguladık.
Ayrıca, forum kapsamında 15 ikili görüşme gerçekleştirdik. Böylece dünyanın 155 ülkesinden 6 binin üzerinde katılımcının iştirak ettiği bir uluslararası etkinliği daha hamdolsun başarıyla icra ettik.
Aylar süren titiz bir hazırlık ve emek neticesinde bizlere bu gururu yaşatan Dışişleri Bakanlığımızı ve foruma destek veren tüm kuruluşlarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum.
Gerilimlerin tırmandığı, sürekli yeni krizlerin baş gösterdiği bir dönemde Türkiye olarak adaleti, barışı, diplomasiyi öncelemeye devam edeceğiz.
Forumdan bir gün önce 10 Nisan tarihinde Endonezya Cumhurbaşkanı Sayın Subianto ve heyetini ülkemizde misafir ettim. Dostum Subianto’nun Meclis’imizde iki ülke tarihine ve münasebetlerine dair mesajları tarafımızdan memnuniyetle karşılanmıştır.
4 asrı aşan kardeşlik bağlarımızın olduğu Endonezya ile ilişkilerimizin geniş bir yelpazede yakaladığı ivmeden bahtiyarlık duyuyoruz. Ticaret hacmimizi 10 milyar dolara taşımakta kararlıyız. Savunma sanayinden müteahhitliğe, sağlık ve enerjiden gıda sektörüne kuracağımız yeni ortaklıklarla inşallah bu hedefe ulaşacağız.
Değerli arkadaşlar; bu vesileyle bir gerçeğin altını tekrar çizmek durumundayım, Orta Doğu’daki her gelişme, her kriz, her sorun doğrudan doğruya bizi, ülkemizi, milletimizi, ekonomimizi, güvenliğimizi ilgilendirmektedir. Girişimci, proaktif ve cesur bur anlayışla hadiseleri okumak, politikalarımızı da buna göre güncellemek mecburiyetindeyiz. Türkiye olarak bu mücadelede güçlü kurumlara sahibiz. 500 yıllık mazisiyle Hariciye Teşkilatımız bugün 260’ı aşkın temsilciliğiyle dünyanın en geniş 5 diplomatik ağı arasında yer alıyor. TİKA’ımız, AFAD’ımız, Kızılay’ımız, Türk Hava Yollarımız, Yurt Dışı Türkler Başkanlığımız, Türkiye Maarif Vakfımız ve diğer kurumlarımız birbirinden önemli projelere imza atıyor. İstihbarat diplomasisi alanında da çok ciddi tecrübe kazandık.
source