Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye” konulu üçlü zirve toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, “Geldiğimiz nokta itibarıyla Suriye’de DEAŞ tehdidi artık ortadan kalkmıştır. Suriye’nin istikbali için en büyük tehdit kaynağı PKK ve onun uzantısı olan YPG-PYD’dir. Bu ülkedeki PKK, PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Çankaya Köşkünde gerçekleştirdikleri “Suriye” konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.
“SURİYE’DE SİYASİ ÇÖZÜM UMUTLARINI YEŞERTECEK ÖNEMLİ KARARLAR ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana Platformu çerçevesinde düzenledikleri Ankara Zirvesi vesilesiyle konuklarını ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek Üçlü Zirve’de İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile Suriye’deki ihtilafı tüm boyutlarıyla ele aldıklarını bildirdi.
Zirve kapsamında gerçekleştirdikleri ikili, üçlü ve heyetler arası görüşmelerin her açıdan verimli geçtiğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zirve’de, Suriye’de siyasi çözüm umutlarını yeşertecek önemli kararlar aldık. Suriye’nin toprak bütünlüğüyle siyasi birliğinin korunması hususunda hepimizin de aynı hassasiyete sahip olduğunu bir kez daha teyit ettik. DEAŞ ile mücadele altında terör örgütlerine destek verilmesinin kabul edilemezliğini vurguladık” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE OLARAK SINIRLARIMIZIN HEMEN BİTİŞİĞİNDE YENİ BİR TRAJEDİ YAŞANMASINA SEYİRCİ KALAMAYIZ”
İdlib’de tırmanan gerginliğin görüşmelerin odak noktalarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, nisan ayından bu yana İdlib’e yönelik kara ve hava operasyonlarında hayatını kaybeden sivillerin sayısının bine yaklaştığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak sınırlarımızın hemen bitişiğinde 4 milyon insanı etkileyecek yeni bir trajedi yaşanmasına seyirci kalamayız. Böylesi bir vahim gelişme sadece ülkemizi değil bütün Avrupa’yı etkileyecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Zirve’de görüş birliğine varılan hususlar doğrultusunda önümüzdeki günlerde bölgede hayırlı gelişmelerin yaşanacağını ümit ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemlerindeki diğer bir önemli konunun da Anayasa Komitesi’nin teşekkülü olduğunun altını çizdi.
Anayasa Komitesi’nin üyeleri ve usul kurullarının belirlenmesinde yapıcı ve esnek bir tutum sergilediklerini, siyasi sürecin ilerletilmesi için gayret gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü istişarelerimizde usul kuralları konusunu da Birleşmiş Milletler ile eş güdüm hâlinde sonuçlandırarak Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına bir an önce başlamasını sağlamayı kararlaştırdık” dedi.
“TÜRKİYE, SURİYE SINIRI BOYUNCA BİR TERÖR OLUŞUMUNA RIZA GÖSTERMEYECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve’de Fırat’ın doğusundaki durumu da istişare ettiklerini aktararak şöyle devam etti: “Bu mesele hem Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü hem de Türkiye’nin millî güvenliği bakımından kritik önem taşıyor. Hâlihazırda Suriye topraklarının dörtte birinden fazlası bölücü terör örgütünün işgali altında bulunuyor. Örgüt burada çocuk asker kullanmaktan halkı zorla silahaltına almaya, etnik temizlik faaliyetinden insanların mallarını gasp etmeye kadar her türlü zulmü işliyor.”
Çobanbey’de hastaneye düzenlenen saldırının bunun en son örneği olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geldiğimiz nokta itibarıyla Suriye’de DEAŞ tehdidi artık ortadan kalkmıştır. Suriye’nin istikbali için en büyük tehdit kaynağı PKK ve onun uzantısı olan YPG-PYD’dir. Bu ülkedeki PKK, PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir” uyarısında bulundu.
source
Türkiye’nin, Suriye sınırı boyunca bir terör oluşumuna rıza göstermeyeceğini İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Putin’e ifade ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle de burada bir mülteciler şehrinin oluşabileceğini ve mülteciler için buralarda konaklayabileceği ve ekip biçebileceği bahçelerini yapmaları noktasında bir hazırlığın yapılmasının isabetli olacağını ifade ettim. Suriye sınırımız boyunca böylece terör oluşumuna rıza göstermeden bu tür bir insani altyapıyı oluşturmamızda fayda olacağını anlattım. Nihai hedefimiz Suriye'nin kuzeyinde bir barış koridoru tesis ederek ülkenin bölünmesini engellemektir. Bunun için şayet Amerika ile iki hafta içinde arzu ettiğimiz sonuca ulaşamazsak kendi harekât planımızı uygulamaya başlayacağımızı her iki dostumuza da anlattım" dedi.
“SURİYELİLERİN ÜLKELERİNE GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE DÖNÜŞLERİNE YOĞUNLAŞMAMIZ GEREKİYOR”
Suriye krizinin ilk anlarından itibaren göç meselesinin Suriye toprakları içinde çözülmesi gerektiğini ifade ettiğini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin sığınmacı yükünü tek başına taşıyamayacağı ortadadır. Ülkemizin yeni bir göç akınını kaldırması da zaten mümkün değildir. Artık Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü bir şekilde geri dönüşlerine yoğunlaşmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Fırat'ın doğusundaki barış koridorunun mülteciler için korunaklı bir liman olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye sığınan 2 milyon Suriyelinin bu bölgeye yerleştirilebileceğini düşündüklerini, bu hattı Deyrizor, Rakka taraflarına kadar indirmesi hâlinde ise geri dönecek sığınmacı sayısının 3 milyonu aşabileceğini anlattı.
Geri dönecek Suriyeliler için bu bölgelerde uluslararası toplumun desteğiyle yeni yerleşim alanları inşa edilmesinin mümkün olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem Rusya ve İran ile hem de uluslararası toplumun diğer üyeleriyle Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşü için çalışmak istiyoruz. Bu çerçevede yakın zamanda önemli bir adım attık. Irak, Lübnan ve Ürdün ile birlikte Suriyeli mültecilerin geri dönüşüne dair uluslararası bir konferans düzenlenmesi için girişim başlattık. Tüm dostlarımızın bu girişime destek vermesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Zirvesi'nin Suriye'de barış, güvenlik ve istikrarın tesisine katkıda bulunmasını temenni ederek bir sonraki zirve toplantısına İran'ın ev sahipliği yapma arzusunu kendileriyle paylaşan İran Cumhurbaşkanı Ruhani'ye teşekkür etti.
İRAN CUMHURBAŞKANI RUHANİ: “SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI DUYUYORUZ”
İran Cumhurbaşkanı Ruhani de İran, Türkiye ve Rusya’nın neredeyse bütün konularda Suriye ile ilgili görüş birliği içinde olduklarını vurgulayarak, “Hepimiz Suriye’nin toprak bütünlüğü, üniter yapısı konusunda aynı görüşe sahibiz. Ve aynı şekilde hepimiz Suriye’ye yabancı ülkelerin müdahale etmesine, iç işlerine müdahale etmesine karşıyız. Özellikle de Suriye’de yasal devletin daveti olmadan orada bulunmasına karşıyız ki bunların başında Amerika gelmektedir” dedi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, İsrail’in de Suriye halkını bombaladığını, Suriye’nin altyapısını yok ettiğini anlatarak, “Bu da Suriye’nin millî egemenliğiyle zıtlık içermektedir ve hepimiz Suriye’nin yasal egemenliğine saygı duyuyoruz, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz” diye konuştu.
“Bölgenin üç büyük ülkesinin liderleri terörizmle mücadelenin devam etmesi gerektiğini savunmaktadırlar” diyen İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD’nin hâkimiyeti altındaki bölgelerde terör gruplarının egemen olduğunu söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “Biz bütün bir Suriye’yi güvenli hâle getirmeliyiz ki Suriye halkı kendi evlerine dönebilsinler ve aynı şekilde Suriye’nin yeniden yapılanmasına yardımcı olmalıyız ve bu şekilde insani faaliyet olarak da Suriye’nin değerli halkına, çok fazla zorluk çeken Suriye halkına hepimiz destek vermeliyiz ve yardımcı olmalıyız” dedi.