Ana Sayfa Siyaset Bakan Akar, Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarına Katılan Birlik Komutanlarına Hitap Etti

Bakan Akar, Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarına Katılan Birlik Komutanlarına Hitap Etti

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Merkezinden Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonlarına katılan birlik komutanlarıyla video konferans yöntemiyle görüşerek operasyonlara ilişkin talimatlarını verdi.

Bakan Akar, TSK’nın 84 milyon vatandaşın güvenliği için başta FETÖ, PKK/KCK ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürdüğünü belirtti.

Bakan Akar, bu kapsamda Irak’ın kuzeyinde PKK/KCK’ya karşı operasyonların artan bir şiddet ve tempoda aralıksız devam ettiğini bildirerek TSK tarafından bu terör örgütlerine bugüne kadar icra edilen başarılı operasyonların neticesinde ağır kayıplar verdirildiğini söyledi.

Terör örgütü PKK/KCK’nın Irak’ın kuzeyinde bazı bölgelerde varlığını hâlen sürdürmeye, yeniden barınma alanları ve mevziler oluşturmaya devam ettiğini ve TSK unsurlarına karşı bir saldırı hazırlığı içinde olduğunun tespit edildiğini bildiren Bakan Akar, şunları kaydetti:

“PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hâle getirerek Irak kuzeyinden halkımıza, üs bölgelerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda bölgede bulunan teröristlere 23 Nisan Cuma saat 17.40’tan itibaren operasyon başlatılmıştır. Operasyonlara devam edilmektedir.

Teröristlerin barınak, sığınak ve mağaralarından oluşan 400’e yakın hedef kara ateş destek vasıtalarıyla, 60’tan fazla hedef ise Hava Kuvvetleri unsurlarımız tarafından etki altına alınmış bulunmaktadır. Çok sayıda teröristin de bu operasyon sayesinde etkisiz hâle getirildiği değerlendirilmektedir. Müteakiben, Hava Kuvvetleri unsurları, kara ateş destek vasıtaları, ATAK Helikopterleri, İHA ve SİHA’larla desteklenen komandolarımız, bölgeye hava hücum harekâtı ve karadan sızma harekatı icra etmiştir. Operasyonlarda azami oranda yerli ve millî mühimmat kullanılmaktadır.”

HEDEFİMİZDE BÖLGEYİ İSTİKRARSIZLIĞA, KAOSA SÜRÜKLEMEYİ AMAÇ EDİNEN TERÖR ÖRGÜTLERİ BULUNUYOR

Bakan Akar, dost ve müttefiklerle koordine edilerek icra edilen bu operasyonların planlama ve icrasında masum insanların, dost unsurların, tarihî ve kültürel varlıklar ile çevrenin korunması için her türlü hassasiyetin gösterildiğinin altını çizerek “Hedefimizde sadece ama sadece, adı değişse de birbirinden farkı olmayan ve bölgeyi istikrarsızlığa, kaosa sürüklemeyi amaç edinen PKK/KCK ve DEAŞ gibi terör örgütleri bulunmaktadır.” ifadesini kullandı.

TSK tarafından terörle mücadeleye en son terörist etkisiz hâle getiriline kadar azim ve kararlılıkla devam edileceğini ifade eden Bakan Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Teröristler için artık kendilerini rahat hissedecekleri, güvenli bir yer yoktur. Hangi ine girerlerse girsinler, hangi taşın altına saklanırlarsa saklansınlar komandolarımız yani sizler teröristleri bulacak ve etkisiz hâle getireceksiniz. Kahraman Mehmetçik, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla bu operasyonları da alnının akıyla ve başarıyla tamamlayacaktır. Buna inancımız, güvencimiz tamdır.”

TSK’nın binlerce yıllık şanlı tarihinden süzülüp gelen millî, manevi ve mesleki değerleriyle milletinin emrinde, görevinin başında olduğundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini dile getiren Bakan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu vesileyle Sultan Alparslan’dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar bin yıldır bize vatan olan bu topraklarda bu günlere, bu seviyelere gelmemizi sağlayan bütün devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla, şükranla anıyorum. Aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Başta operasyona katılan kahraman silah arkadaşlarım olmak üzere şu anda karada, denizde ve havada, zorlu iklim ve arazi şartlarında kahramanlık ve fedakarlıkla görev yapan tüm silah ve mesai arkadaşlarımın her birinin alınlarından öpüyor, sizlere kazasız, belasız, hayırlı, başarılı görevler diliyorum.”

source

1 Yorum

  1. Kürt/Türk/Devlet Sorunun Çözümü = Kürt/Etnik kimliğin anayasada olması, Demokratik Bölge yapılanması, Özgürlükçü demokrasi, Anadil eğitim/Çokkültürlü yaşam..

    Ulus/üniter devlet demokrasinin gelişememesi (otoriter rejim, darbe/vesayet, çeteler, siyasi İslamcılık, etnik/ırkçı milliyetçilik, bozuk yapı vs), Kürtlerin/Alevilerin/diğer azınlık halkların etnik ve dini haklarının anayasada olmayıp ötekileştirilmesi/ırkçılık yapılması (kapılarının işaretlenmesi/sizden bizden vs), düşünce/ifade/medya/inanç özgürlüğünün olmaması (başkana hakaret/tweet atma suçu vs), insan haklarının olmaması (AİHM'de en çok ceza alan 1. ülke Türkiye), hukukun üstünlüğü/adaletin/güçler ayrılığı olmaması, başkan'ın bütün güç'e sahip olmasi/meclis/anayasa dinlememesi (Boğaziçi/kayyumlar), devletin şeffaf ve denetlenebilir olmaması, kötü yönetim/anayasal krizler olması (feto krizi/darbesi), seçimlerde oy için söz verilip tutulmaması, halka/meclise sorulmadan anayasa yapılması/yönetilmesi (Kurtuluş savaşı 16 bin şehit), demokratik reform yerine orduya yatırım yapılması, yolsuzlukların araştırılmamasi (B.Yıldırım €200m, yandaş 6 ihale holdingleri, $128 mlr, Malta/Man ada hesapları, Londra'da cadde vs), kadın ölüm/tecavüzleri/haklarının olmaması, TCK'nin/terör hukukunun yenilenmemesi, delilsiz gözaltıların çok/uzun olması (Demirtaş, Kavala, biat etmeyen 125,000, taş atan 4,000 etnik Kürt çocuk vs), sınırsız/orantısız güç kullanılması (tecavüz, işkence, kaza süsü, infaz vs), yandaş suçluların hiç/az ceza alması, nüfus sayımınin etnik/dini bilgi içermemesi, ırkçılık kanununun millete öğretilememesi, etnik ayrımcılık yasasının olmaması, nefret suçunun bilinmemesi/uygulanmaması, bölge parti/meclis temsilcinin yasak olması, idari bölge yönetimlerin olmayıp (gelişmiş devletlerde ki gibi) hâlâ Kürt ve Alevi köylerine ırkçılık yapılarak gecinememeleri (yol yapılmaması vs), devlet bütçesinin 90% marmara/ege/akdeniz/iç anadolu bölgelere ayırıp doğuya en az yatırım yapılması, yıllık bütçenin çoğunun diyanet işlerine verilip (10 bakanlığın toplamından fazla) Kültür evlerine verilmemesi, torpille/Akp/Mhpli olma zorunluluğu işe alımlarda, haksız işten atılma/işsizliğin en çok doğu/Kürt bölgesinde olması, bölgenin ekonomisinin komşu ülkelerle yasaklanması, kayıt dışı/vergi kaçırmanın çok olması, devletin/hükümetin savurganlığı, çevre katliamı, devletin mafya/uyuşturucuyla uğraşması, Alevi/Hristiyan vatandaşlardan vergi alip köylerine zorla cami yapmalari/4+4+4 zorunlu eğitimle İslam dini öğretilmesi, modern eğitim/Kürtçe eğitim olmaması (kanun/müfredat var, uygulama yok), 81 valinin hiçbirinin/kamu sektörün/askeri üst makamların %90'nın etnik Kürt/Alevi olmaması (olanların İslamcı olması), etnik Yörük Türkmen Alevi Atatürkten başka Alevi cumhurbaşkanı veya padişahı olmaması, Cem evi/kiliselere finansal yardım yapılmaması/saldırılmasi/ibadet hane görülmemesi, tarih kitabinda Kürt yazmaması, mahkemelerde vs 'bilinmeyen dil' yapılması, empati için 1000 yıllık kardeşlik tarihinde 10 kelime Kürtçe bilinmemesi (selam/slav, nasilsin/tu çawa yi, iyi/başe), dünyada Türk/Arap Müslümanlarla empati/yardım yapıp Kürde/Aleviye/Hristiyana yapılmaması, Türk/Avşar/Çerkez/Türkmen/Arap tabela ve soyadları olup Kürt'ün olmaması, seçim barajının bilerek yüksek tutulması, Turklestirme/Islamlastirma yüzünden büyük şehirlere/yurtdışına zorunlu göç, atanan öğretmen/belediye başkanı/vali yerine bölge halkının seçtiği üyeleri görmek istemeleri, etnik Kürt illerinde asimilasyon için 4-5 büyük aileye para verilmesi, Öcalan'a tecritin (anayasaya aykırı) son bulmamasi vs isyan nedenlerindendir. Kürtlerin atalari Medler bölgede yaşamışlardır. Etnik-dini anayasa yerine Türk İslam temelli anayasa yapılmıştır millete sorulmadan. Atatürk 14 mektup göndermiştir ortak vatan kurmak için Kürt beylere, 'Türkiye milleti, özerklik' söylemiştir ama yapılmamıştır. Evren'in Kürtçeyi yasaklaması, etnik Kürtlere 'Dağ Türk'ü'/Öteki denmesi, 4 bin köy boşaltılması/yakılması, tecavüz/işkenceler, 18 bin faili bilinip sorgulanmamasi, devletin yapısı/yönetiminin yetersiz gelmesi vs gibi nedenlerle yerel yönetimden merkeze isyanlar, toplumda kin ve nefrete sebep olmuştur. Bölge halkının dili ile PKK'nin dili ayrı değildir. 45 bin kişi hayatını yitirip (6 bin Türk asker, 35 bin Kürt Pkkli, 6 bin sivil) 40 yıl sürmüştür. Türkiye'de 36 etnik kimlik vardir. 20 defa değiştirilen 1982 anayasasinda etnik haklar yoktur, sadece 'azınlık' demekte, 'bölünme, dış güçler, milli güvenlik/terörle mucadele' diyerek zulum/etnik temizlik yapilmaktadir. Etnik ve dini hak olmayan devlete bozuk devlet denir. Etnik olarak, Kürtlerin Türkmenlere söylediği Tirk/Torik (vahşi okçu demek) etnik Türkmen Atatürk tarafindan 1924'de 'Türk' milli kimlik yapılmıştır. Türk tanımının içinde etnisite yoktur, bu yanlıştır, yeni anayasayla düzeltilmelidir. Siyasi/hukuki Kürt/etnik kimlik anayasada olmadığı için şiddet/terör vardır, etnik kimlik çatışması denir. Etnik ayrımcılık/bölünme vs yasaları gereklidir. Bu gibi çatışmalarda silahli örgüt/terör yeni anayasadan sonra silah bırakır. PKK, Feto, İşid'i devlet kurup büyütmüştür. Kardeş dilini yasaklayıp ayaklananlara terorist demek yanlıştır. Türk/Diyarbakırli/Doğulu/Milli'mi (Bizden), yoksa PKK/terörist/terör örgütümü? (Onlardan) sorusu Turklestirmenin örneğidir. Zorla etnik Kürde Türk dedirtme/deseler bile ten renginden, şiveden, memleket sorulup etnik ve dini ayrımcılık/görmezden gelme yapılmaktadır devlet/toplum tarafından. Devlet sadece Turklestirme veya zulum/imha politikasi uygulamaktadir. Bölge halki isyan/militan/gerilla demekte, devlet terör/terörist demektedir ki hem milli politika Türklestirme için, hem askeri olarak orantısız güç kullanılabilsin darbe hukukuyla. Yurt İçinden isyan edenlere terörist denmez Avrupa hukukunda ve 2008'de Belcika mahkemesi PKK teror orgutu degildir demistir. Yurtdışı medya Kürt, yurtiçi medya terörist öldü demektedir aynı kişi için. Üst milli ortak kimlik Türk yerine Türkiyeli (Zana, Türkeş, Erdoğanın dediği gibi) uymaktadir etnik Kürt vatandaşlar için (Britanyali gibi). Türkiye milli bayrağı (gelişmiş ülkeler 10 kere değiştirmiştir, bölge bayraklari da vardır) ve Türkiye milli Silahlı Kuvvetleri (bölgesel güvenlik birimleri de vardir) olması daha uygundur. Devlet/Etnik kimlik çatışması/Terör kitapları (Google'da var) okunup, sorun basamak basamak çözülmelidir. PKK etnik/Kürt kimliği anayasaya girene kadar eylem/şiddet yapma yemini etmiştir (radikal demokrasi). Yeni anayasadan sonra PKK silahlar bırakılır demektedir, devlet aracılarla müzakere (Tam yapılmadı süreçte)/silahsizlanma vs bölümleri ile devlet irade alıp sorunlar meclis, uzmanlar, STKlar, halk ile çözülmelidir. Bagimsiz tarafsiz komite devlet ve PKK anlasmazliklarini giderebilir. Milli devlet politikalari her il'e bölgeye aynı uygulanmamali, Edirne ile Van'in sorunları ayrıdır. Demokratik yerel/bölgesel yönetimlekararlar alınmalı, bölgesel güvenlik güçleri olmalı, atamalar demokratik olmalı, bir etnik kimliğe/inanca göre olmamalıdır. Üniter devlette 1 milli resmi dil Türkçe ve bölge dilleri olabilir, bölgeye özel kurumlarda, okullarda Kürtçe ve İngilizce vs olabilir. Türkiye'de 30 çeşit yerel dil vardir. Bölgesel İki dilli/çok kültürlü eğitim (Belçika, Galler vs) ihtiyaçtır bölgede, bazı etnik Kürt vatandaşlar hiç Türkçe bilmemektedir. Gelişmiş devletlerde (etnik, dini, bölgesel, çokkültürlülük vs) yerel ve bölgesel diller çok kültürlüluk olarak yasaklanmaz, desteklenir. 10 yaşındaki çocuk 3 dil bilebilir. İnsan gelişme indexinde Türkiye son sıralardadir. Kürtçe/ İngilizce bilmeyle toplumsal/global uzlaşma olur. Sade merkezi üniter devlet yapısının avatajlari ve dezavantajlari da vardır. Üniter yapılı bölgeli devlet temsilcileri, meclisleri ile bu dezavantajlar giderilebilir. Ankara merkez yönetim ve il valileri arasında bölge idari yapılanması yapılmalıdır; Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu bölgeleri. Yatırım çekmek için 6 bölge kurulmuştur 2013'de, küçük bölge yönetimleri halka sorulmadan yapılip, taleplere uymamaktadir. Büyük Şehirler, Ankara merkezle sorunlar yaşanmaktadır. Köy Enstitulerin kaldirilmasi idari sorunlari daha arttırmıştır. Köylere gidildiğinde devletin yokluğu hissedilmektedir. Tabela/köy isimleri çok dilli olma sözü verilip yapılmamıştır. Bölge ismi halka sorulmamistir (Doğu Anadolu/Türkiye Kürdistan bölgesi) referandumla sorulması gerekmektedir. Bölgesel otonom veya yönetim seviyesi belirlenebilir merkezle yerel halk arasında, olmaması, otoriter merkezi yönetimin yerel gruplara zulüm yapilip, şiddet/terör doğurur. Dış borç $480 milyar, soruna harcanan $400 milyardir. Suriye ve Irak'ın iç siyasetine karışılmamalidir, yerel halkı karar vermelidir, karışılmasi zulümdür, şiddet/terör doğurur. Mecliste iktidara karşı geçici demokrasi ittifakı yapılmalıdır. 2023 seçimlerinde milliyetçi oylar için Demirtaşin tutuklu olması, HDPnin kapatılması, operasyonların durmamasi yanlıştır, sürece geri dönülmelidir. Siyasi tutuklular serbest bırakılmalıdır. Demokraside 149. ve Hukuk listesinde 88. olan Türkiye'den, Bölge halki, Kopenhag kriterleri, IMF ve Çatışma Grubu özgürlükçü demokratik (etnik, dini, bölgesel, kültürel, hukuki, yapısal) reformlar istemektedir..